Suzuki4x4Turkiye

Merhabalar 2015 yaz tatilinde gezdiğim yerleri fotoğraflar ile paylaşmak istedim. İlk olarak Akçay Zeytinli yukarısı Mehmet Alan Köyüne bağlı olan Akaleos Kamp adlı yere gittim. Yolu mehmet alan köyünün içinden devam edip taşlık hafif arazi yolunu 2 km geçtikten sonra ulaşılıyor. Bu yüzden hiç kalabalık olmuyor.(yolun durumu: standart jipler rahat gider-motorsiklet gider-binek otomobiller ise altını biraz vurarak gidebilir) Sessiz sakin biryer ister çadırda ister ağaç evinde kalınabiliyor. Burası gerçekten büyüleyiciydi inanılmaz bir havası yüzülebilecek deresi ve güzel gözlemesi var. Buraya geldiğinizde cennet burası yaaa gibi cümleler söyleyebilirsiniz orda yüzmek insana inanılmaz bir huzur veriyor. O bölgeye yakın herkesin bildiği hasan boğuldu şelalesi pek iç açıcı değil şöyle söyleyebilirim, Boğulmak isteseniz boğulucak yer yok Hasan boğulduda selfie çekeyim dedim bir fotografa 50 adam düşüyor. Benim gibi kalabalık sevmeyip huzur arayanlar akaleos'a uğrasınlar bir yüzüp dönmenizi tavsiye ederim. Yüzmek oturmak için kampta kalmak zorunda değilsiniz yani bir çay içip dahi o suya girebilirsiniz. İşte fotoğraflar,

Can sen bu güzellikleri bırak gel İstanbul'a oldumu şimdi
Şakası bir yana süper resimler devamını bekliyoruz

Hoş geldin Can, çok güzel yerler ayrıca işletmenin wi-fi hizmeti iyiymiş. :D

Hoş geldin kardeşim bu kadar resim yetmez daha fazla isterük

hahah Tesekkürler istanbula döndüm yavaş yavaş paylaşıma devam edeceğim

İŞTEEEEE ARKADAŞLAR ARTIK BEN BURADA YAŞIYACAMMMMM

Kaz dağları diyoruz ee sahilden o kadar heybetli gözüküyor sabah kalktım ve dedimki zirveye illaki biryerden çıkış vardır he yoksada biz yolu açarız dedim ve uyandım. Sonra bilgi almak için Zeytinli köyünde orman işleri bakanlığının ofisine gittim bana güzel bir slayt izlettiler kazdağı efsanesini anlattılar. Senelerdir korunan orman olduğunu kuruyan ağacın bile kesilmediği tamamen balta girmemiş orman halinde bırakıldığını ve ciddi anlamda korunduğunu söylediler. Kazdağları'nda 32 tane endemik (Dünyada sadece Kazdağında bulunan) bitki türü olduğunu ve korunduğunu söylediler. Eee çıkabilirmiyiz dedim tabi ancak aracına rehber alma zorunluluğu varmış. 50 lira rehber ücreti ve 15 lira araç ücretiyle zirveye çıkmaya karar verdik. Ve yola çıktık. Zirve 1774 metre haliyle yazın o sıcak havası orada 15 derecelere kadar düşecekti. Mont vs alın Aracımızz çıkmaya hazırrrrr. Yollar gayet güzel normal araçlarlada ağır ağır çıkılabilir.

Sarıkız zirve gözüktüüüü hava baya soğudu ama inanılmaz bir temiz havası ve manzaraya sahip

Anlattığınız kadarı ile güzel bir gezi olmuş yanlız resimleri göremedim.

Bu aylarda başlayan ve 10 gün süren sarıkız etkinliklerine denk geldik.


Sarıkız Efsanesi
Sarıkız, Çanakkale iline bağlı Ayvacığın bir köyünde ailesi ile yaşarken,küçük yaşta annesi vefat eder. Babası sarıkıza “biliyorsun anneni çok severdim, burada çok hatırası var, anneni unutmam zor oluyor. Buradan göçelim" der ve Kazdağlarının eteğindeki Güre köyünün yakınlarındaki Kavurmacılar köyüne gelerek yerleşirler. Burada çobanlık yaparak geçimlerini temin ederler. Köyde çok sevilirler. Köyün yaşlıları, gençleri sarıkızın babasına akıl danışırlar. Köylüler onun ermiş olduğunu düşünürler. Aradan yıllar geçer Sarıkız büyür güzel bir kız olur. Babası da yaşlanır. Aklında hep hacca gitme fikri vardır. Hacca gidebilmek için namazında niyazında sürekli Allah’a yalvarır. Sarıkız babasının bu isteğini yerine getirmesi için onu teşvik eder. Babasına artık büyüdüğünü kendisine bakabileceğini, daha fazla yaşlanmadan hacca gitmesi gerektiğini söyler. Babası kızını komşusuna emanet eder, hacca gider. O zamanlar hacca gitmek şimdiki gibi değil, belki altı ay, belki de daha fazla, yaya gidiliyor.
Babası hacca gittikten sonra, köyün delikanlıları, Sarıkıza talip olurlar. Sarıkız hiçbirine yüz vermez. Onlarda dedikodu yayarak Sarıkıza iftira ederler.
Baba hacdan dönünce kimse yüzüne bakmaz, selamını almazlar. Sarıkızı teslim ettiği komşusuna bunun sebebini sorduğunda, Sarıkızın kötü yola düştüğünü söyler. Baba günlerce düşünür. Adet olan hac hayrını da yapamaz. Köyde yaşayabilmesi için namusunu temizlemesi gerekmektedir. Fakat çok sevdiği kızını öldürmeye kıyamaz. Yanına aldığı birkaç kazla, kızını, kazdağının zirvesine götürüp oraya bırakır. Orada yabani hayvanlara yem olacağını düşünür.
Aradan yıllar geçer. Bayramiç tarafından gelen yolcuların dağda yollarını kaybettiklerinde, darda kaldıklarında kendilerine sarı bir kızın yol gösterdiğini, yardım ettiğini söylerler. Kazlarının olduğunu, hatta bunların bir gün Bayramiç ovasına inerek çiftçilerin mahsülüne zarar verdiğini, köylülerin bu durumu sarıkıza söylemeleri üzerine, Sarıkızın eteğine doldurduğu taşları saçarak, bir avlu oluşturduğunu, kazlarında artık aşağılara inmediğini söylerler. Kaz avlusu diye anılan bu alanın duvar kalıntıları günümüzde bile gözükmektedir.
Bu hikayeleri dinleyen baba, bunun Sarıkız olabileceğini düşünür. Dağın yolunu tutar, zirveye vardığında, duvarlarla çevrili kazların bulunduğu bir alanla karşılaşır. Kızını bugün sarıkız tepe diye anılan yerde bulur. Sarıkız, babasını gördüğüne sevinir. Ona saygı gösterir, hürmet eder. Babası namaz kılmak için abdest almak ister. Sarıkız, abdest alması için babasının eline su döker. Babası suyun tuzlu olduğunu söyler. Sarıkız aceleden yanlışlıkla denizden aldığını söyler ve testisini vadilere doğru uzatır. Yeni doldurduğu suyu babasının eline döker. Babası buz gibi tatlı suyu tadınca kızının erdiğini anlar. O sırada siyah kara bir bulut gökyüzünü kaplar, Sarıkız kaybolur. Babası kızının erdiğine, sırrının açığa çıkması nedeniylede kaybolduğuna kanaat getirir. Kızına iftira edildiğini anlar ve köylülere beddua eder. Bugün Kavurmacılar köyünde yaşayan kimse kalmamış, muhtar, köy mührünü, yaşayan kimse kalmadığı için Kaymakamlığa teslim etmiş ve köyün adı kütükten silinmiştir. Sarıkızın babası üzüntü ile tepelerde dolaşırken bugün Baba tepe denilen yerde ölür. Yöre halkı Sarıkıza ve babasına dağın yassı taşlarını üst üste koyarak mezar yaparlar. Sarıkızın mezarının olduğu tepeye Sarıkız tepe, Babasının bulunduğu tepeye Baba tepe derler. Yöre halkı her yıl ağustos ayında Sarıkızı ve babasını anmak için buralara çıkarlar.

Zirveden sonra aşşağıya inişe geçtik

Rehber yolu bozuk ama senin arabanın gidiceği bir yere girelimmi dedi tabi girelim dedik ve ayı deresi denen yere girdik.





Ve dağdan indik heryerimiz toz oldu ama o kadar olur. Çok keyifiliydi ileride burada çadır kurmak için planlarıma koydum. Ayrıca dağlarda ateşsiz piknik serbest. Zirvede toplu gruplara izin alındığı taktirde yaktırılabiliyormuş.

Can bu doğanın güzelliği safligi bırakılıp da İstanbul un kalabalığına gelirmi insan?

O değilde hakikaten süper ötesi yerler...

Can eline sağlık keyifle baktım gezi fotoğraflarına bende 3 yıl önce bu bölgede 2 gün kalıp gezmiştim, bir delik bulup rehbersiz dalmıştım öylee bir yerlerden..sonra ögrendimki rehber zorunluymuş..hee didim..

Can Kardeşim,ailemle birlikte Kaz Dağlarını gezmek hep yapmak isteyip de bir türlü gerçekleştiremediğim bir hayal benim için. Yazı ve fotoğrafların sayesinde hem görmüş hem de bilgilenmiş oldum.Bunun için teşekkür ederim.
Sana bir sorum olacak; Kaz Dağlarında Zeytinbağı denen bir yerde Tuncel Kurtiz ve ailesinin çalıştırdığı bir butik otel varmış.Acaba bu yer hakkında bir bilgin var mı?

Can gezi çok iyi, imrendik valla...
Kaz Dağlarında tabiat bakir; hayvan türleri de buna paralel bol ve çeşitli...Kamp için güvenliğe de dikkat etmek lazım olabilir.
Zira bol miktarda yırtıcının da bulunduğu yerler buralar...

http://www.kazdaglari.com/hayvanlar/mem ... liler.html

erhen yazdı:Can Kardeşim,ailemle birlikte Kaz Dağlarını gezmek hep yapmak isteyip de bir türlü gerçekleştiremediğim bir hayal benim için. Yazı ve fotoğrafların sayesinde hem görmüş hem de bilgilenmiş oldum.Bunun için teşekkür ederim.
Sana bir sorum olacak; Kaz Dağlarında Zeytinbağı denen bir yerde Tuncel Kurtiz ve ailesinin çalıştırdığı bir butik otel varmış.Acaba bu yer hakkında bir bilgin var mı?

Herkese teşekkür ederim. Bu otelin kapısından gördüm Çamlıbel köyünde bulunmakta. Köyün içinde kalıyor neredeyse.

iNsoMNiA yazdı:Can gezi çok iyi, imrendik valla...
Kaz Dağlarında tabiat bakir; hayvan türleri de buna paralel bol ve çeşitli...Kamp için güvenliğe de dikkat etmek lazım olabilir.
Zira bol miktarda yırtıcının da bulunduğu yerler buralar...

http://www.kazdaglari.com/hayvanlar/mem ... liler.html

Abi Sarıkız etkinliklerinden dolayı fazla araba geçişi olduğundan Ayı vs göremedik ancak rehberin söylediğine göre: Kamp yaparken bile hayvan sürülerinin nereden geçtiğine iyi bakıp ona göre kamp yeri belirleniyormuş. Hatta dönüşte rehberle komik bir diyaloğumuz oldu. Abi dedik hiç ayı göremedik, 5 dk sonra yere çöp atan birini gördük heeehhhh dedik 2 ayaklı ayıııı Rehber: Bak ayı göremedik diye üzülme dedi. Eeee dedim bizim şehirde bunlardan çok var...

Can süpersin keyfin bol olsun

can gezi ve foto çok güzel emeğine sağlık süper yerler