Emniyet Kemeri ve Çalışma Prensibi.

SUZUKICİLERİN EĞİTİM VE ARAÇLAR HK BİLGİ PAYLAŞIM PLATFORMU

Moderatörler: cenknalbantoglu, DERKMEN, Offroadpassion

Cevapla
Kullanıcı avatarı
ozdemirbrs
Albay
Mesajlar: 5953
Kayıt: 01 May 2012 12:50
Konum: BURSA merkez
İletişim:

Emniyet Kemeri ve Çalışma Prensibi.

Mesaj: # 197985Okunmamış mesaj ozdemirbrs
26 Mar 2014 11:47

diğer bir başlıkta emniyet kemeri çalışmadı çalıştı çekmedi ittirmedi gibi konu geçince bende bi araştırayım dedim.. (ALINTIDIR)

Düzgün ayarlanmış emniyet kemeri sürücü ve yolcuları bulundukları koltuğa sabitleyerek oluşabilecek ciddi yaralanmaları büyük ölçüde engeller.
(Emniyet kemeri takmak, yaralanma ve ölüm riskinizi %50 azaltır.) Emniyet kemerinin doğru kullanımı, takmak kadar önemlidir.
Hareket eden nesneler karşı bir direnç uygulanmadıkça hareketlerini sürdürmeye devam ederler. Buna süredurum denir. 50 Km/h hızla giden bir araç duvara çarptığında içindeki objeler 50 Km/h hızla hareket etmeye devam ederler. Aracın ve içindeki nesnelerin her birinin kendi süredurumları vardır. Başka bir deyişle sürücünün aracı hızlandırdığı kadar araç ta sürücüyü ve yolcuları hızlandırır. Kullandığınız aracın bir nedenden ötürü yoldan çıkıp 40 Km/h hızla bir duvara çarptığını düşünün. Aracınız 15 katı bir kuvvetle karşı karşıya kalıp duracaktır. Kemer takmamışsanız aynı süratle hareket etmeye devam edip saniyenin 20/1'i kadar sonra başınızdan ölümcül bir darbe alacaksınız. Direksiyona çarparak göğsünüze alacağınız şiddet 6 tonu bulacaktır.
Sonucu tahmin etmek hiç zor değil.
Emniyet kemerinin görevi, durdurma gücünü vücudunuzun en dayanıklı bölgelerine dengeli bir şekilde yaymaktır. Daha yaygın olan üç nokta emniyet kemerleri, vücudu karın bölgesinden kavrayan bir kemer ve göğsü çapraz olarak saran omuz kuşağından oluşur. Kaza anında yolcuları koltuklarına sıkıca sabitler. Düzgün bağlanmış 3 noktalı bir emniyet kemeri kaza anında sizi koltuğunuzda sabitlemek için gerekli olan gücü vücudunuzun en dayanıklı bölgelerinden olan göğüs kafesi ve karın bölgesine eşit oranda yayar. Emniyet kemeri vücudunuzun büyük bir bölümünü sararak durdurma kuvvetinin yaralanma ve ölüme yol açabilecek şiddette olan etkisinin tek bir noktada yoğunlaşmasını engeller. Ayrıca sık dokunmuş bir çeşit kumaş olan emniyet kemeri, aracın direksiyon ve ön cam gibi sert bölümlerinden daha esnek bir yapıya sahip olduğundan vücudunuzun maruz kalacağı durdurma kuvvetini azaltacaktır.
Kaza sırasında aracın bazı bölümleri çöker ve bu büzülme, çarpma şiddetinin bir kısmını emer. Çöken bölgeler daha çok aracın ön ve arka kısımlarında bulunur. Yolcu kabinleri ise yolcuların sıkışmaması için çökmeye dayanıklı, sert malzemelerden üretilmektedir. Tabi ki kaza sırasında araç gövdesinde oluşan çökmelerin koruyucu etkisi emniyet kemeri düzgün bir şekilde bağlanmış sürücü ve yolcular için söz konusudur.
Peki ya nasıl oluyor da bir tür kumaş parçası hayatla ölüm arasındaki farkı bu kadar açık bir şekilde ortaya koyabiliyor? Emniyet kemerleri nasıl çalışıyor?
Bunu anlayabilmek için emniyet kemerini teknolojik olarak biraz daha yakından incelemek gerekir:

Emniyet Kemeri Sistemleri
Resim

Tipik bir emniyet kemeri sistemi, dokuma bir kemer ve kaza anında kilitlenen bir mekanizmadan oluşur. Mekanizma (retractor) içinde dokuma kemerin sarılı olduğu bir makara bulunur. Mekanizma içindeki yay, kemerin sarıldığı makaraya döngüsel bir kuvvet uygular.
Emniyet kemeri kayışı dışarı doğru çekildiğinde, makara saat yönünün tersine döner ve bu hareket merkez noktasından makaraya monte edilmiş sarmal yayın da aynı yöne dönmesini sağlar. Döndükçe gerilen yay makarayı saat yönüne dönmeye zorlayan kuvveti oluşturur. Bu kuvvet, emniyet kemeri kayışını sürekli olarak mekanizmanın içine doğru çeker.
Makaralar hem kemerin dolanmasını engeller hem de her seferinde eski haline dönmesini sağlar. Kemeri serbest bıraktığınızda gerilmiş sarmal yay makarayı saat yönüne döndürerek kemerin mekanizmanın içine sarar.
Mekanizmada bulunan kilitleme özelliği, kaza esnasında makaraların dönmesini ve emniyet kemerinin gevşemesini engeller.
Günümüzde kullanılan iki farklı kilitleme sistemi vardır.

1- Araçların hareketine göre çalışan sistemler.

Resim

Aşağıda, araçların hareketine göre çalışan sistemlerin en basit tasarımını görebilirsiniz.
Bu mekanizmada merkezi işletim elemanı ağırlıklı bir sarkaçtır.
Aracın ani duruşlarında emniyet kemeri mekanizmasını kilitleyen sarkacın ağırlığı araçtan bağımsız olarak ileri doğru olan hareketini sürdürür. Sarkacın diğer ucunda bulunan mandal, makaradaki dişlilerin arasına girerek mekanizmanın kilitlenmesini sağlar. Kemer serbest bırakıldığında mekanizmadaki sarmal yay makarayı saat yönünde döndürür ve kilit açılır

2- Emniyet kemerlerinin hareketine göre çalışan sistemler

İkinci tür kilit sistemlerinde, herhangi bir güç emniyet kemerini aniden çektiğinde mekanizmadaki makara kilitlenir. Kilit sistemini devreye sokan etki, makaranın dönüş hızıyla ilgilidir. Yandaki şemada emniyet kemerinin hareketine göre çalışan kilit sisteminin çalışma prensibini görebilirsiniz.
Sistemin temel unsuru merkezkaç kuvvetiyle çalışan bir kavrama özelliğidir. Kemerin aniden çekilmesi halinde iç makara hızla dönmeye başlar. Dönme sonucu ortaya çıkan merkezkaç kuvveti makaradaki kilit kolunun dışarı doğru açılmasını sağlar. Dışarı doğru açılan kol, kilit sistemini yuvasına oturtur ve makarayı kilitler.

Resim

Ön (Aktif) Gergili Emniyet Kemerleri:
Ön gergi fikri, kaza sırasında emniyet kemerindeki gevşekliği alarak, yolcu hareket etmeye başlamadan önce fazladan oluşmuş boşluğu yok etmek amacıyla ortaya çıkmıştır.
Klasik emniyet kemerlerindeki kilit sistemi, kuşağın uzamasını engeller. Oysa ön gergili sistemlerde kaza anında dokuma kuşak mekanizmanın içine doğru toplanır. Ön gergi kemer sistemleri sürücü ve yolcuların kaza sırasında olabilecekleri en güvenli pozisyonu almalarına yardım eder. Ön gergi sistemi, klasik emniyet kemeri kilit sistemleriyle birlikte çalışır. Daha çok yeni nesil araçlarda kullanılan ön gergili emniyet kemerleri kendi aralarında da farklılıklar gösterirler. Bazı sistemlerde makaranın bulunduğu mekanizma bütünüyle geriye doğru çekilerek kemerdeki bolluk alınır. Genellikle ön gergi sistemini, hava yastıklarını devreye sokan merkezi işlemci harekete geçirir. Elektronik veya mekanik hareket algılayıcıları ani bir yavaşlama veya darbeyle karşılaşıldığında yanıt verecek biçimde tasarlanmışlardır. Darbe uyarısını algılayan merkezi işlemci ön gergi sistemini ve ardından hava yastıklarını devreye sokar.
Bazı ön gergi sistemlerinde elektrik motorları ve sarmal bobinler kullanılmaktadır. En çok kullanılan sistemse gazla çalışan ateşleme sistemidir. Aşağıdaki şemada gazlı sisteminin ortak çalışma prensibini görebilirsiniz.

Resim

Resim

Gaz alev alınca ortaya çıkan basınç pistonu yukarı iter ve piston dişlileri, emniyet kemerinin sarılı olduğu makarayı çevirir.
Ateşlemeli ön gergi sistemlerinin temel işletim unsuru içi yanıcı bir gazla dolu olan bir ateşleme odasıdır. Bu odanın içinde aracın merkezi işlemcisine bağlı bir ateşleme ünitesi bulunan daha küçük bir bölüm bulunur. Hareket algılayıcılardan gelen uyarıyla merkezi işlemci hemen ön gergi sistemindeki ateşleyiciyi devreye sokar. Yanan gazın oluşturduğu basınç pistonu yüksek hızla yukarı doğru iter. Pistonda bulunan dişliler, emniyet kemeri mekanizmasının içindeki makarayı döndür. Makara dokuma kuşağı mekanizmanın içine doğru çeker ve kemerde oluşabilecek bollaşmayı yok eder.

Yükleme Sınırlayıcı Sistemler:
Yüksek hızlarda meydana gelen kazalarda emniyet kemeri sürücü ve yolculara az da olsa zarar verebilir. Sürücünün eylemsizlik hızı arttıkça onu durdurmak için gerekli olan kuvvet de artar. Bir başka ifadeyle kaza sırasında hızınız ne kadar fazlaysa, emniyet kemerinin sizi durdurmak için uygulayacağı kuvvette o oranda artacaktır.
Bazı emniyet kemerleri kemerden kaynaklı sakatlanmaları en aza indirmek için yükleme sınırlayıcıları kullanırlar. Emniyet kemerlerinde kullanılan yük sınırlayıcı sistemler sadece hava yastığı olan arabalarda bulunur. Bu yükleme sınırlayıcılarının temel prensibi kemere fazla güç bindiğinde kemeri bir miktar serbest bırakarak bir ağ gibi esnemesini sağlamaktır. Basit bir yükleme sınırlayıcısı kemere dikilmiş kıvrımlardan oluşur. Bu kıvrımları tutan dikişler ciddi bir kuvvetle karşılaştıklarında sökülerek kemerin vücuda uyguladığı durdurma kuvvetini azaltırlar. Dikişler söküldüğü zaman ağ etkisi ortaya çıkar ve kemerin biraz daha esnemesi sağlanmış olur.
Daha ileri seviyedeki yükleme sınırlayıcıları kemer mekanizması üzerindeki bükülme çubuğu sistemine dayanır. Bükülme çubuğu yeterli güçle karşılaştığında burkulan uzun bir metal malzemedir. Bir yükleme sınırlayıcısında bükülme çubuğu bir ucunda kilitleme mekanizması diğer ucunda da makaranın çalışması şeklindedir. Düşük hızlarda meydana gelen kazalarda bükülme çubuğu şeklini korur ve makara kilitlenir. Fakat daha büyük bir kuvvetle karşılama yapılacağı durumlarda bükülme çubuğu burkulur. Bu bükülme kemerin bir miktar serbest kalmasına yol açar.
Geçen zaman içinde, emniyet kemerlerinin araçlardaki en etkili güvenlik önlemi olduğu ispatlamıştır. Yine de araç güvenliği uzmanları emniyet kemerlerini geliştirme konusunda gidilecek daha çok yolun olduğunu belirtmektedir. Gelecekte araçların daha iyi kemerlerle, hava yastıklarıyla ve tamamen yeni güvenlik teknolojileriyle donatılacakları muhakkaktır.

ÖNLENEMEZ OLAN

Bir kaza anında çarpmanın etkisiyle araç durduğu halde sürücü ve yolcular kaza meydana gelmeden önceki hızlarıyla hareket etmeye devam ederler. Trafik kazalarında meydana gelen yaralanma ve ölümlerin çoğu işte bu fizik kuralı sonucu savrulan yolcuların direksiyon, ön konsol, camlar ve tavan gibi araç içindeki sert bölgelere çarpmaları veya aracın dışına fırlamaları sonucu oluşur.


BİDE BE BU TİPLER VAR, BEN EN ÇOK BU TİPLERİ BEYENİYORUM... morgulus

Resim

Resim
Hüseyin Özdemir
Bursa köyü ağası...
yaş = İzmir + Bursa
[/b]2007 suzuki Jimny JLX 1,3 MT Koçero
2012 ford fiesta 5k titanium 1,4 TDCI
0 RH (+)

Kullanıcı avatarı
ozdemirbrs
Albay
Mesajlar: 5953
Kayıt: 01 May 2012 12:50
Konum: BURSA merkez
İletişim:

Re: Emniyet Kemeri ve Çalışma Prensibi.

Mesaj: # 198001Okunmamış mesaj ozdemirbrs
26 Mar 2014 13:03

emniyet kemerinini gece kullanımı...

NHTSA verilerine dayanarak oluşturulmuş yukarıdaki grafik, 2006-2008 yılları arasında ABD’de gerçekleşen ölüm ve ciddi yaralanmalarla sonuçlanan kazalardaki emniyet kemeri kullanımının, kazaların meydana geldiği saatlere göre oranlarını göstermektedir.
NHTSA'nın yaptığı bu araştırma, emniyet kemeri kullanımının gece yarısı ile sabah 04:00 saatleri arasında gündüz saatlerine oranla neredeyse yarı yarıya azaldığını gösteriyor. Yine aynı araştırma sonuçlarına göre ölümle sonuçlanan vakaların %27'si sabaha karşı 03:00 ile sabah 09:00 saatleri arasında gerçekleşiyor. Risk taşıyan bu 6 saatlik dilim, 24 saatin %25'i gibi görünse de, bu saatler arasındaki trafik yoğunluğu toplam trafiğin %15'inden daha düşüktür. Gece saatlerinde trafikteki araç sayısındaki azalmanın kaza riskini de azaltacağı yanılgısı, emniyet kemeri kullanım oranlarındaki düşüşün en önemli nedenidir. Hal bu ki gece saatlerindeki alkollü araç kullanımındaki artış, görüş mesafesindeki azalma, trafikteki uykusuz ve yorgun sürücüler gibi etkenler kaza riskini önemli oranda arttırmaktadır.


Resim
Hüseyin Özdemir
Bursa köyü ağası...
yaş = İzmir + Bursa
[/b]2007 suzuki Jimny JLX 1,3 MT Koçero
2012 ford fiesta 5k titanium 1,4 TDCI
0 RH (+)

Kullanıcı avatarı
ozdemirbrs
Albay
Mesajlar: 5953
Kayıt: 01 May 2012 12:50
Konum: BURSA merkez
İletişim:

Re: Emniyet Kemeri ve Çalışma Prensibi.

Mesaj: # 198003Okunmamış mesaj ozdemirbrs
26 Mar 2014 13:07

Sürücü ve yanındaki yolcu emniyet kemerini taktı ya arka koltuktaki yolcular...

Arka koltukta emniyet kemeri takmak sizin ve diğer yolcuların güvenliği açısından hayati önem taşır.

Trafik kazalarında aracın arkasında oturan yolcular, maruz kaldıkları savrulmanın etkisiyle kendilerine ve araç içindeki diğer yolculara, ölümcül derecede zarar verebilirler. Yaygın kanının aksine arka koltukta yolculuk edenler de emniyet kemeri takmalıdırlar.
Hareket halinde olan bir otomobilde, araç içinde bulunan her şey (insanlar ve çanta, kitap, gözlük, çakmak gibi diğer tüm eşyalar) arabayla aynı hızda gitmektedir. Otomobil, önüne çıkan bir nesneye çarptığında, içindeki diğer şeyler, başka bir nesne onları durdurana kadar ileri doğru hareket etmeye devam ederler.
Kendilerini durduracak kadar büyük bir cisme çarptıklarında araçların arka tarafları havaya doğru kalkar. Bu şiddetteki bir çarpmada arka koltukta oturan yolcunun emniyet kemeri bağlı değilse, kendisi daha ne olduğunu anlayamadan yükselerek başını tavana çarpar ve boynu kırılır. Aynı yolcu, öne doğru savrulmaya devam ederek öndeki yolcuya çarparak zarar verir.
Saatte 50 km ile hareket eden bir aracın arka koltuğunda oturan 72 kg ağırlığındaki emniyet kemersiz bir yolcu, çarpmanın etkisiyle öne doğru fırladığında ulaştığı ağırlık 2,5 tona ulaşmaktadır. Önde oturan yolcu emniyet kemeri takılı olduğu halde, arkadan gelen ölümcül baskı ile aracın ön konsolu arasında sıkışır.
ABD'de faaliyet gösteren NHTSA 1988 ile 1997 yılları arasında meydana gelen ölümcül kaza raporlarını inceleyerek arka koltukta oturan yolcularda emniyet kemeri kullanımının ölüm ve ciddi yaralanmalar üzerindeki etkisini ortaya koyan bir araştırma yayınladı. Bu çalışmaya göre, arka koltukta 2 noktalı karın kemerinin yüzde 33.3, noktalı emniyet kemerinin ise yüzde 44 oranında ölüm riskini azalttığı ortaya çıkmıştır. Özellikle aracın önündeki bir nesneye çarpması durumunda 3 noktalı emniyet kemeri, 2 noktalı karın kemerine göre yüzde 25 daha koruyucudur.
Hüseyin Özdemir
Bursa köyü ağası...
yaş = İzmir + Bursa
[/b]2007 suzuki Jimny JLX 1,3 MT Koçero
2012 ford fiesta 5k titanium 1,4 TDCI
0 RH (+)

Kullanıcı avatarı
ozdemirbrs
Albay
Mesajlar: 5953
Kayıt: 01 May 2012 12:50
Konum: BURSA merkez
İletişim:

Re: Emniyet Kemeri ve Çalışma Prensibi.

Mesaj: # 198004Okunmamış mesaj ozdemirbrs
26 Mar 2014 13:10

Neden gereklidir.. :!:

Resim

YETERLİ Mİ.. :!: :!:

Saatte sadece 40 km ile hareket etmekte olan bir otomobil önde durmakta olan bir başka araca çarptığı anda, kendi ağırlığının 15 katı bir kuvvetle durduruluyor. Kemer takmamış ön koltuk yolcusu ise, aynı süratle hareket etmeye devam ediyor. Saniyenin 20/1’i kadar sonra başından ölümcül derecede yaralanıyor. Ön cama çarparak aldığı şiddet tam 3 ton.
Emniyet kemeri, araçlarla yapılan yolculuklar için geliştirilmiş en basit ama en önemli güvenlik ekipmanıdır.
Emniyet kemeri ile hayata bağlanmak sadece 2 saniye sürer.
Kemerin doğru kullanımı, varlığı kadar önemlidir. Koltuk uygun mesafeye getirildikten sonra, kemerin üst bölümü boyuna direk temas etmeyecek şekilde ayarlanmalı, alt kısmı ise, göbeğin altından, kalça hizasından geçmelidir. Kemer mutlaka gergin olmalı, beden ile kemer arasında boşluk kalmamalıdır
Hüseyin Özdemir
Bursa köyü ağası...
yaş = İzmir + Bursa
[/b]2007 suzuki Jimny JLX 1,3 MT Koçero
2012 ford fiesta 5k titanium 1,4 TDCI
0 RH (+)

Kullanıcı avatarı
ozdemirbrs
Albay
Mesajlar: 5953
Kayıt: 01 May 2012 12:50
Konum: BURSA merkez
İletişim:

Re: Emniyet Kemeri ve Çalışma Prensibi.

Mesaj: # 198005Okunmamış mesaj ozdemirbrs
26 Mar 2014 13:15

Kemeri taktık.. ya koltuk başları. :?:

Otomobil kazaları sırasında gerektiği gibi korunmayan boyun, 10 kilometre gibi çok düşük bir hızla bile, arkadan gelecek darbe esnasında kalıcı zararlar görebilir.
Otomobillerin koltuklarında bulunan koltuk başlıkları, emniyet kemeri kadar önemli bir güvenlik ekipmanıdır. Aracın önden çarpması sırasında öne doğru harekete geçen insan bedeni, çok kısa bir süre sonra da geriye doğru harekete geçer. Bu geriye dönüş sırasında koltuk bedenin sırtını kavrar ancak boyun geriye doğru kıvrılmaya devam eder. Bu durumda boynun ve omuriliğin zarar görmesini engelleyecek ekipman koltuk başlığıdır.
Her beş kazadan biri boyun zedelenmeleriyle sonuçlanmaktadır. Arkadan çarpmalarda ise öndeki araçta oturanların yüzde 50'si ciddi boyun ve omurilik hasarlarıyla karşılaşmaktadır.Arkadan çarpmalarda araç ve yolcunun koltuktaki bedeni öne doğru fırlarken, boşta duran boyun geride kalır. Bir başka değişle baş, kontrolsüzce ve büyük bir hızla geriye doğru hareket eder.
Böyle bir boyun hareketi sırasında, boyundaki sinirler ve kaslar zarar görür. Bu da, şiddetli boyun ve baş ağrıları, hareketlerde yavaşlama, kulaklarda çınlama, halsizlik, ellerde titreme ve güçsüzlük olarak sonuçlanır. Hatta çoğu zaman omurilik zedelenmeleri ve kalıcı sakatlanmalara neden olabilir.
Koltuk başlığı, önde ya da arkada oturan herkesin başının arka kısmına yakın olmalıdır. Baş ile koltuk başlığı arasındaki mesafe üç parmaktan daha fazla olmamalıdır.

Günümüzde otomobil üreticisi firmalar boyun hasarlarını engellemek için kazayı algılayarak harekete geçen kafalıklar tasarlayıp araçlarında kullanmaktadırlar. Aktif kafalıklar olarak adlandırılan bu sistemler, çarpma sırasında başla kafalık arasındaki mesafeyi azaltarak boyun hasarını minimum düzeye indirmek üzere tasarlanmışlardır. Kaza anında, kafalık başımıza doğru yaklaşarak kamçı darbesi oluşmasını ve boyunun zarar görmesini engeller. Araçların özellikle arkadan almış oldukları darbelerde aktif kafalıklar etkili bir koruma sağlamaktadırlar.


Resim

Boyun ağrılarına neden olan trafik kazalarında en sık karşılaşılan durum araca arkadan vurulmasıdır. Aniden gelen böyle bir çarpmanın etkisiyle vücut öne doğru hızla savrulurken, baş arkaya doğru gider. Daha sonra araba önde başka bir şeye çarparsa, vücut durur, ancak baş ileri doğru gider. Çarpmanın şiddetiyle başın geri-ileri hareket etmesine "Kamçı hareketi" denir. Kamçı hareketinin en tehlikeli kısmı boynun arkaya doğru ani hareketi ile bağların ciddi bir şekilde yaralanmasıdır. Savrulmanın etkisiyle boyun, hareket açıklığının ötesinde bir bükülmeye maruz kalır. Kasların zorlanması ve yumuşak dokulardaki parçalanmalar boyunda kısa süreli ağrıya ve tutulmaya neden olur. Çarpmanın şiddeti büyükse omurların arasındaki diskler ve sinirler hasar görebilir, hatta omurganın boyun bölgesinde kırık oluşabilir. Ciddi vakalardan bir süre sonra daha uzun süreli baş ağrısı, baş dönmesi, kollarda uyuşma ve karıncalanma ortaya çıkar. Bu belirtiler sinirlerin hasar gördüğünün işaretidir. Vücut felci ve ölüme yol açma riski vardır.

Boyunda hasar oluşumunun mekaniği hakkında mevcut iki varsayım vardır.

İlk varsayım, sinirlerdeki hasarın komşu boyun omurlarının çarpışma sırasındaki hareketinden dolayı oluştuğudur.
Diğer varsayım ise sinir hasarının, boyundaki deformasyon sonucunda oluşan omurilik sıvısındaki basınç değişikliklerinden kaynaklandığı yönündedir. İnsan boyunu, yapısı itibarıyla vücuttaki sakatlanma riski en yüksek bölgelerdendir.

Trafik kazalarının tümünde boyun hasarı oluşabilir fakat çoğunlukla arkadan gelen darbelerde oluşan kırbaç darbesi hasara yol açmaktadır. NHTSA'nın verilerine göre 1988-1996 yılları arasında meydana gelen ve boyun hasarına yol açan 805,581 trafik kazasının 272,464'ünün nedeni arkadan gelen darbelerdir. Yapılan araştırmalar eğer kazanın nedeni arkadan gelen bir çarpma ise %25 oranında boyun hasarına yol açtığını göstermektedir.

Araç koltuklarının üst kısmındaki baş destekleri yolculuğu daha konforlu hale getirmek için üretilmemişlerdir. Özellikle arkadan gelen çarpmalarda oluşan kırbaç darbesinin zarar verici etkisini engellemek ve başı arka tarafından desteklemek için düşünülmüşlerdir. Araçlarda bulunan kafalıklar, emniyet kemerleri kadar önemli birer güvenlik ekipmanıdır.

Yükseklik ayarı düzgün yapılmış etkili bir kafalık, başı arkasından destekleyerek vücutla birlikte hareket etmesine yardımcı olur.
2002 yılında ABD'de toplum davranışlarını gözlemlemek amacıyla yapılan bir araştırmada katılımcılara, araç koltuklarında bulunan kafa desteklerinin temel işlevleri sorulmuştur. Katılımcıların %67' si kafalıkların koltuklara yolcu güvenliğini arttırmak için yerleştirildiğini biliyordu.

%13 gibi bir oran kafalıkların konfor amacıyla üretildiklerini düşünüyordu.
%15'inin ise konuyla ilgili bir fikri yoktu.

Boyun yaralanmalarının boyutunu etkileyen faktörler:
Boy: Boyun hasarı uzun boylu kişilerde kısa boylu olanlara oranla daha sık görülür. Bunun nedeni özellikle yükseklik ayarı yapılmamış kafalıkların uzun boylu kişilerin başlarını desteklemekte etkisiz kalmalarıdır.
Cinsiyet: İsveç'te yapılan bir araştırma kırbaç darbesine maruz kalan kadınlarda erkeklere nazaran daha uzun vadeli semptomlar görüldüğünü ortaya koymuştur.

Oturma pozisyonu: Araçta bulunun kişiler için hangi koltukta oturduklarının boyun hasarının derecesini ne ölçüde etkilediği açıkçası biraz belirsiz bir konudur.
Yapılan bir araştırma sürücülerin yolculardan daha fazla boyun hasarına maruz kalma riski altında olduğuna dikkat çekmiştir. Bunun nedeni, sürücülerin direksiyona ulaşmak ve trafiği daha iyi takip edebilmek için koltuklarına yaslanmayıp öne doğru hareket etme eğiliminde olmalarıdır. Yolcular ise daha rahat bir pozisyonda oturduklarından sırtlarını koltuğa yaslarlar ve başları kafalığa daha yakın bir mesafede durur.

Başınız kafalığa ne kadar yakınsa risk o kadar düşüktür.

Ön ve arka koltukta oturan kişiler için de boyun hasarı oluşma riski farklıdır. Bazı araştırma raporlarında arka koltukta oturan yolcuların boyun hasarına maruz kalma riskinin, ön yolcu koltuğunda oturtanlara oranla daha az olduğu belirtilmiştir. Konuyla ilgili başka bir çalışmada ise kadınlar için ön yolcu koltuğunda boyun hasarı riski düşükken arka koltukta risk büyük oranda artıyor. Yine aynı araştırmanın sonuç raporları erkekler için arka koltuğun boyun yaralanmaları açısından daha güvenli olduğunu ortaya koyuyor.

Aracın boyutu ve ağırlığı: Aracın boyutu ve ağırlığı da boyunun hasar görme riskini etkileyebilir. Araştırmalar araç ağırlığı yükseldikçe sürücülerde boyun hasarı meydana gelme riskinin düştüğünü gösteriyor.

Kafalık ve koltuğun konumu: Kafalıklar yüksekliklerine ve başımızla aralarındaki mesafeye göre dört farklı derecede sınıflandırılırlar. Bu derecelendirme laboratuar ortamında yapılan çarpışma test sonuçlarına dayanarak oluşturulmuştur. Araç koltuklarındaki kafalıkların bu dört değerlendirme grubu, iyi, kabul edilebilir, düşük ve çok zayıf'tır. Yapılan araştırmalar derecesi iyi olan bir kafalığın, derecesi çok zayıf olana oranla boyun hasarı riskini %24 azalttığını göstermiştir.

Araç kafalıklarının konumu ne olmalıdır?
Kafalıklar, başımızın ağırlık merkezinin hizasına kadar yükseltilmelidir. Ağırlık merkezi, başımızın tepe noktasından 9 cm aşağıdadır. Başka bir deyişle kafalık yaklaşık göz hizamızda olmalıdır. Kafalığın yüksekliği kadar önemli bir husus da başımızın arkasına olan uzaklığıdır. Bu mesafe üç parmaktan (yaklaşık 10 cm) fazla olmamalıdır. Başınızla kafalık arasındaki mesafeyi düşürmek için koltuğun yaslanma açısını değiştirmeniz gerekebilir. Özellikle yeni bir araca bindiğinizde koltuk kafalığının konumunun size göre olup olmadığını mutlaka kontrol edin.
Hüseyin Özdemir
Bursa köyü ağası...
yaş = İzmir + Bursa
[/b]2007 suzuki Jimny JLX 1,3 MT Koçero
2012 ford fiesta 5k titanium 1,4 TDCI
0 RH (+)

Kullanıcı avatarı
Offroadpassion
SITE ADMIN
Mesajlar: 18661
Kayıt: 21 Oca 2010 15:21
İletişim:

Re: Emniyet Kemeri ve Çalışma Prensibi.

Mesaj: # 198103Okunmamış mesaj Offroadpassion
26 Mar 2014 17:26

Hüseyin abi süper bilgiler eline sağlık, paylaşım ve emeklerin için teşekkür ederim. Bir siteden alıntı yaptıysan en altta linkini belirtmemiz gerekli olacaktır.
Site Admin

Kullanıcı avatarı
ozdemirbrs
Albay
Mesajlar: 5953
Kayıt: 01 May 2012 12:50
Konum: BURSA merkez
İletişim:

Re: Emniyet Kemeri ve Çalışma Prensibi.

Mesaj: # 198104Okunmamış mesaj ozdemirbrs
26 Mar 2014 17:27

ok .
Hüseyin Özdemir
Bursa köyü ağası...
yaş = İzmir + Bursa
[/b]2007 suzuki Jimny JLX 1,3 MT Koçero
2012 ford fiesta 5k titanium 1,4 TDCI
0 RH (+)

Cevapla

“SUZUKI KULANICI EĞİTİM BİLGİLENDİRME” sayfasına dön

Kimler çevrimiçi

Bu forumu görüntüleyen kullanıcılar: Hiç bir kayıtlı kullanıcı yok ve 5 misafir