Suzuki4x4Turkiye

Yazıma başlamadan önce uyarmak isterim, lütfen evinizde denemeyiniz , hidrojen son derece patlayıcı, kullanılan potasyum hidroksit ise ciddi tehlikeli ve yakıcı bir maddedir. Oluşacak her türlü durumda sorumluluk, kullanıcı test eden ve deneyen şahsa aittir. Tehlike kontrolü, bilinçli hareket, Kimyasal bilgi, Elektronik ve Elektrik tecrübesi gerektiren bir iştir

Suzuki Grand Vitara aracım için ilk testlerini 2011 ve 2012 Yılında yapmış olduğum ve ara verdiğim, Pasif Hidrojen Üretim Jen. ve Test Çalışmasına yeniden başladım. Suyun elektrolizi ile basit bir düzenekten yararlanıp, Hidrojen ve Oksijen üretmek mümkün. Ancak, bunu kontrol altında tutumak ve araçlarda yakıt olarak kullanılır hale getirme ise AR-GE ve zaman isteyen bir konu.

Dünya üzerinde Sudan elektroliz ile çalışan binlerce araba var, ancak standart olarak üretilen motorlarımız'da kullanılan, piston, kol ve yatak sistemi benzin,LPG,Ethanol gibi Hidrojen'e göre daha düşük yanma verimine göre imal edilmiş motorlardır. Bu sebeple %100 Hidrojen ile çalıştırılma denemelerinde, genelde piston delinmesi, kırılma, kol yamulması, ve yatakların dağılması gibi sonuçlar ortaya çıkabilmektedir.

Standart motorda gerekli karışım % oranı ile kullanılabilirmi = belki evet, ama bu çok ciddi Ar-Ge ve labaratuar işidir.. vs vs..

Neyse gelelim bizim Eşşege ne oldu kısmına...

2011'de başlayan ve 2012 Devam eden çalışmalarda aşağıdaki düzenekleri kullandım.

İşin devamında yaşanan bir kaç küçük patlamayı ucuz atlattığımı, internetde bu patlamaların kavanozları şarapnel gibi dağıttığı yönünde açıklamaları okuyunca tırsıp , plastik derin kaplar almayı tercih ettim...

Derin kap aldım çünki gaz yukarıda toplanacak, hemde kap içerisindeki elektrolitik sağa sola yapma yapamayacaktı.. Bu sepele Cam kaplardan, plastik kaplara geçtim. Avantajı Ölçek skalası ve darbe dayanımının yüksek olmasıydı.

Bu çalışmalar yapılırken Odanızı mutlaka havalandırın, küçük bir odadaysanız ve fark etmez çalışmaya dalarsanız odada birikecek gaz miktarı 1 saat kadar sonra %2-3 konsantrasyonu geçerse patlamaya yetecek hale gelir , elektrik düğmesine basmak, ışığı açmak bile fena bir patlamaya sebep olabilr aman dikkat derim..

Nerde kalmıştık...Bu tip çalışmalarda en sık yaşanan sorun, düzeneklerin fazla akım çekmesidir Yani yan yana metal plakaları koyup, tuzlu su (Musluk Suyu)çözeltisine batırıp (Su+Softa Tuzu=sodyum klorür (NaCl), ardından aküyü 12,5Volt DC dayadınmı sistem fenaaa çalışır ama ne olur...

1-Normal metaller yani demir filizi içerikli olanları çok hızlı korozyon tabakası oluşturur ve 30 Dk sonra kullanılamaz hale gelirler.
2-Sistem aşırı akım çeker 12,5Volt DC / 15/20 Amper gibi değerler görürsünüzki faciadır
3-Kablo dayanmaz, Aküyü gebertir, şarjı zorlar
4-Elektrolitik su fena kirlenir..
5-Bir süre sonra kendi kendiyer bitirir.

Yapılması Gerekli / Arge Hedefleri
1-Sistemin kararlı ve kontrol edilebilir olması
2-Elekrolitik suyun kirlenmemesi (Birsürü dezavantajı var)
3-Çekilen akım miktarının kabul edilebilir bir seviyeye çekilmesi
4-Pasif ama verimli bir sistem imalatı.

Bu 4 .madde evde yapılabilecek bir arge hedefi olarak gayet mantıklıdır.
Neyse yine dönelim bizim eşşeeğe ne oldu konusuna

Hakan,

Birşeyi atlamadın mı? "Don't try this at home" ikazı bence hayati öneme sahip. Aksi taktirde bu yazıyı okuyan insanları hayati tehlikeye sokabilecek denemeler yapmaya teşvik etmiş olursun gibi geldi bana. Çalışmalarında başarılar dilerim

Offroadpassion yazdı: Yapılması Gerekli / Arge Hedefleri
1-Sistemin kararlı ve kontrol edilebilir olması
2-Elekrolitik suyun kirlenmemesi (Birsürü dezavantajı var)
3-Çekilen akım miktarının kabul edilebilir bir seviyeye çekilmesi
4-Pasif ama verimli bir sistem imalatı.
Bu 4 .madde evde yapılabilecek bir arge hedefi olarak gayet mantıklıdır.

Yaptığım inceleme, araştırma ve testler sonucunca bu testlere başlamak için şu düzeneklerin ve malzemelerin temini gerekli. Deneme yamulma ve tüm araştırma çalışmalarımın sonucunda.

1-Sistemin kararlı ve kontrol edilmesi için besleme kaynağının PWM (Pulse Whit Modülation) kontrollü devereler ile yapılması zorunluluğu, yoksa akım kontrolü sizde olmuyor..

2-Elektolitik su için SAF su olması zorunlu, çeşme ve ya içme suyu içerisindeki minerale ve PH, elektrolizde size sorun olarak dönüyor. Bize sadece su lazım, mineraller kalsın demek durumundayız

3-Çekilen akım 2-5 Amper aralığını geçmemelidir. Bu kez ısınma, aşırı akım, akü deformasyonu, ek şarj ihtiyacı gibi sorunlar vs vs ortaya çıkıyor..

4-Pasif ve verimli sistemi oluşturulması için düzgün kaliteli ve sağlam bir düzenek gereklidir.

taner.eraslan yazdı:Hakan,Birşeyi atlamadın mı? "Don't try this at home" ikazı bence hayati öneme sahip. Aksi taktirde bu yazıyı okuyan insanları hayati tehlikeye sokabilecek denemeler yapmaya teşvik etmiş olursun gibi geldi bana. Çalışmalarında başarılar dilerim

Eyvallah Taner uyarıları hemen ekledim, ne olur ne olmaz, cidden tehlikesi mevcut, kontrol, bilinçli hareket, Kimyasal, Elektronik ve Elektrik tecrübesi gerektiren bir iş.

Abijjiim,ben bu gaz maz olaylarını iiççç anlamıyom be yaaa,Bildiğimmm ve soluduğum bir kaç çeşit kaz var,Onlarda Bu fasulye 7.5 Lira ya Ani Onun gazı fena oluyoo be yaaa
Birde malumunuz Bieber Gazı var oda Çarşı' da fena oluyooo

Neyse konunun çok içine etmeden, başarılar diliyorum.hidrojen ile çalışan araçlar yakın tarihte daha da popüler olacaklar elbette. Yalnız ne zaman petrol zenginleri bu duruma izin verecek orası muamma

Şimdi bu yapımda neler kullandık..

1-Sodyum hidroksit (NaOH): En kolay bulunabilecek hali %95 Saf garnül halde olarak lavabo aç. 2-Plastik kab (Cam kavanoz kullanılması sakıncalı) 3-PWM güç kaynağı 0-30 Volt DC / Akım ve Voltaj kontrollü.(Kendi imalatım) 4-Saf Su (Akü Suyu) 5-Elektroliz hücresi (Paslanmaz 316L Malzemeden olması gerekiyor) 304/306/316 asit ortamlarına çok uygun değil bilginiz olsun..

İlk amatör denemelerimde musluk suyuna, piyasada Kezzap olarak bilinen seyreltilmiş %18 Nitrik asit HNO3 çözeltisi ekleyerek yaptım, tuzlu su çözeltiside denedim.. tabi bunlar kontrolsüz DC 12,5 Akü voltajı altında birleşince, ortaja çözünmüş hidrojen ve oksijen çıkartıyor ama bir süre sonra sistem kendi kendini bozuyor ve aşırı akım sorunu yaratıyor, kablolar eriyor vs, Geçen zaman verilen ara ve devam eden araştırmalarda aşağıdaki sonuçların gerekliliği ortaya çıktı.

1-Mutlaka saf su olmalı,
2-Mutlaka 316L Saç plaka kullanılmalı,
3-Plastik kap kullanılmalı,
4-Sodyum Hidroksit kullanılmalı
5-PWM Güç kaynağı kullanılmalı.
6-Düzgün bir düzenek olmalı
7-Adımlar ölçümlenebilmeli,
8-Veriler bilimsel'e yakın olmalı.(Evde olduğu kadar)
9- Güvenlik kurallarına harfien riayet edilmesi.
10-Kullanılan plastik boruların kaput altındaki 70-80 Derecelik hava ısından etkilenmemesi yani PVC tip olması gerekiyor.

Devam edecek...

Tüm bu test demene 1-2-3 aşamaları patlamalar ,hasstttrr, ülennnlerr hımmm lamalar hesap kitap , vs sonucunda, en büyük problem olan suyun kirlenmesi ve akım eşiklerinin aşağı çekilmesi sorunlarını aştım gibi görünüyor.

Bayaa bayaa temizlenmiş, düzenlenmiş küçültülmüş test masam 2012 Model HHS sistemim (Hakan Hodrojon Sistemi) sistem düzelince hidrojen olacak..ileride 2013 Modeli HHOS sistemin Arge Step 5 Aşamasında Buda test sırasında elde edilen verilerin log dosyası kağıt bulamadım..

Dün akşamki testlerde çok entresan bir durum ile karşılaştım, kapta bulunan Elektrolitik seviyesi ve elde edilen verim arasında test orantı gördüm yani Elektrolitik seviyesi düştüğünde verimde artış gördüm Teorik olarak daha fazla Elektrolitik, Metal yüzeye daha fazla temas ve daha fazla Hidrojen elde edilmesi olasılığının yanlış olduğu aşağıdaki tabloda açıkça görülmektedir.

Kapta bulunan Elektrolitik seviyesini 500ml/400ml/300ml/200ml/175ml seviyelerinde 13,8V DC 2Ah sabit ve 3Ah sabit akım ile test ettim. Elde edilen sonuçlar çok entresandı 13.8VDC 3Ah 200ml Dakikada 344 bubble(gaz baloncuğu) elde edilirlen
13.8VDC 3Ah 500ml Dakikada 168 bubble(gaz baloncuğu) elde edildi.
Sonuçlara bende şaşırdım her bir boloncuk, yani bubble 0,8Mm çapınca 1Cmden küçük...hacim hesabında ise 0,27 Cm3 hacim'de oluyor buradan hesaplarsak dakikada 344 bobble x 0,27Cm3Hacim = 0,92 Lt yani dakikada neredeyse 1LT hidrojen elde edilmesi anlamında gelirki, emiş manifoldunda kullanılacak pasif yakıt katkısı olarak gayet yeterli gibi duruyor..

Araç testini öncesinde elde edilen gazın 2. bir su kabından daha gecirilerek içesisindeki su buharının ayrıştırılması ve 2. kapta toplanın Hidrojenin emiş mafolduna adaptörler ile bağlanması, gaz akışının sürekliliği için kaba çekvalfli küçük bir hava alma değili imalatıda gerekecektir.

Şuan kadar büyük sorunların %90'nın çözdüm sayılır, Biraz daha derleyip toparladıntan sonra araba üzerinde test verilerini, öncesini ve sonrasını sizinle paylaşıcam, şimdilik bu kadar, kalın sağlıcakla.

ben de başlıyom hemen çalışmalara sistem daha basit benim..ön sol koltuk altından manifolda uzanan bir gaz borusu
elektroliz yok- patlama riski yok- asit yok su yok akşamdan yeme içme hazırlığı var- o kadar

Bu Teknik yorum karşısında göz yaşlarına gark oldum , bedenim ile benliğim arasındaki yaman çelişki hüsasında anlamsız, bir park eylemi kadar masum , alıcı kuşlar gibi özğür bir mana alemine duhul ettirdiki sorma hocam artık ne tarladaki başak ne bu başımızdaki kavşak, nede Benjomin Toşhak senden başkasını sevmeyiz bir Selçuk hocam..

Offroadpassion yazdı:Bu Teknik yorum karşısında göz yaşlarına gark oldum , bedenim ile benliğim arasındaki yaman çelişki hüsasında anlamsız, bir park eylemi kadar masum , alıcı kuşlar gibi özğür bir mana alemine duhul ettirdiki sorma hocam artık ne tarladaki başak ne bu başımızdaki kavşak, nede Benjomin Toşhak senden başkasını sevmeyiz bir Selçuk hocam..

aruz vezninde yazmışsın diyecem ama-mefailün failatün failün- mefailün son vezin uymuyor
lakin yüreğimi titretti- çok etkileyici

Hatti zatt ında benide tüm şirkete rezil etti
10 dakikadır millete laf anlatmak ve gülmekten yorgun düştüm
Allah her ikinizinde iyiliğini versin.
Çok ve sağlıklı yaşayın inşallah

BENİMKİ FİKİR SESLİ DÜŞÜNME BİR BASINC ALETİ OLUŞACAK GAZI DEPOYA VEYA KULLANIMA BASINC DÜŞTÜĞÜ İÇİN TAZESU GİRİŞİ BU DEVİR DAĞİMİ SAĞLIYCAK UFAK POMPA ALETLERİ ÇOĞALTMAN GEREKMİYORMU ADAPAZARINDA BU ALETİN MONTAJI YAPILACAKTI KARDEŞİM KURSUNA GİTTİ FAKAT DENİZİN DEDİĞİ GİBİ BİRİLERİ KARIŞTIRDI SONRA ANKARADA ÇATIŞMA YANILMIYORSAM 2-3 KİŞİ VURULDU HAKAN HATIRLATAYIM DEDİM BÜYÜK RANT

Hakan kolay gelsin zor bi işe el atmışşın başarılar dilerim..

senden önce bu işe bulaşanların çözemediği tek nokta aküden çekilen amperin yüksek olduğu idi sanırım o noktayı hallediyorsun gibi me geldi ..

bu sayfayı açtım ağzım acık kaldı.. şimdi sayfayıda agzımıda kapamam gerekiyor yoksam sinek felan kaccak.

Hiiiiççççç anlamadığım işler Hakan abi başarılar dilerim...

Eyvallah güzel dilekler için tşk ederim, bu sistem gizli kapaklı yeni bir icat değil, 1960'larda Ruslar bu sistemleri yapıp büyük hacimli dizel araçlarda kullanmışlar, yine amerikada onbinlerce deneme test yapan eden vs yani yeni birşey değil...Esas konu bu sistemler ilk keşfedildiğinde 1960'lar 1970'ler vs bulan bilim adamlarını yaşatmamışlar..sebebi ise Petrole karşı inanılmaz bir alternatif olması...bu hidrojen konusunun üstü yıllarca örtülmüş, Dünya hep başka işler ile uğraşmış, Savaşlar, diktatörler, rejim mücadeleler, açlık, felaket, ekonomik bunalımlar, .....ikimin borsası çıktı yok indi, faize para at, vs vs..bunlar unutulmuş ve üstü kapatılmış konular olarak kalmış...

Aşağıda biraz özet tarihçesi var http://www.nukte.org/node/140" onclick="window.open(this.href);return false; adresinden uzun uzadı okuyabilirsiniz...Hidrojen çok ciddi bir yakıt..ancak kontrol edilmesi biraz zor bir yakıt..yani yüksek verimli ve hızlı yanma kabiliyeti ile başarılı bir yakıt ama, bizim içten yanmalı motorlarda %100 kullanımda kontrolden çıkma eğiliminde bir yakıt bu sebeple, manifoldan içeri giren havaya pasif olarak karıştırılmak sureti ile kullanılıp, Araçlardaki LPG(Bütan+Propan) ve Benzin'in yanma verimini arttırmak için kullanılır..

Tarihçesi:
Hidrojenin yakıt olarak kullanımı düşüncesi 19. yüzyılın başına kadar uzanır. Fakat bu düşünce, 1974 yılında ABD Florida'da Miami Üniversitesi Temiz Enerji Enstitüsü tarafından düzenlenen "Hidrojen Ekonomisi Miami Enerji Konferansı" (THEME) ile bilimsel platforma taşınmıştır. Sonrasında ise "Uluslararası Hidrojen Birliği" (IHEA) kurulmuştur. Bu birliğin kurulmasının ardından, bazı ülkeler de ulusal hidrojen örgütlerini oluşturmuşlar; böylelikle hidrojen üzerine yapılan çalışmalar destek bularak hız kazanmıştır. İstanbul'da Uluslararası Hidrojen Enerjisi Teknolojileri Merkezi'nin (ICHET) kurulmasına ilişkin anlaşma, Türkiye Cumhuriyeti hükümeti ile Birleşmiş Milletler Sınai Kalkınma Örgütü (UNIDO) arasında, Ekim 2003 tarihinde imzalanmıştır[2]. Günümüze kadar özellikle uzay araçlarındaki motorlarda yakıt olarak kullanılan hidrojen, bugün aynı niteliğini diğer ulaşım araçlarına da taşıma yolundadır. Bu amaçla özellikle otomotiv sektörünün önde gelen kuruluşlarınca, hidrojenin araçlarda yakıt olarak kullanımı konusunda araştırma ve geliştirmeler sürdürülmektedir. Bu çerçevede geleneksel (içten yanmalı) motorlar/taşıtlar ve daha da ötesinde modern (yakıt pilli) motorlar/taşıtlar üzerinde

yoğun bir biçimde çalışılmaktadır. Yani çalışmaların geleneksel ayağı; hidrojenin içten yanmalı motorlarda tıpkı benzin, dizel yakıtı, LPG, CNG ya da kerosen gibi yakılmasıdır. Modern ayağını ise; direkt güç üretim sistemi olan yakıt pili (yakıt hücresi) oluşturmaktadır.

Hidrojen sistemleri genel olarak bu şekilde çalışmaktadır, piyasada benzer bir çok tip mevcut, şutip haberleri çok duyarız, Artvinde Eksozcu yaşar usta suyla çalışan araç yaptı , kendisine Devlet et uzatmadı .. ülenn bu işle 1960'lardan beri var zaten, youtube yazın hidrojen Cell car vs neler çıkacak

Önemli olan güvenli ve kontrollü kullanılabilmesi ... Araştırırken bir bilgi daha buldum ... oksijen sensörü olan Hidrojen takviyesi yapılmış dizel ve benzinli araçlarda, normalde araca hidrojenle birlikte fazladan oksijende verildiğinden oksijen sensörü (lambda sensörü) egzos gazında fazla oksijen algılar. Yani eksoz gazı çıkış sıcaklığındaki artış = burada fazla oksijen yanıyor demektir.

Bu nedenle ECU istenilen skalanın dışında ise yakıtın fakir olduğunu sanarak yakıt miktarını arıtır diyor Aracın çekişi artmakla birlikte yakıt tüketimi azalmaz dahada artar/artabilir diye yorumlamış bir ufak cihaz yapıp Lambda voltajını aşağıda kabul edilir bant olan 045 seviyesine çekiyorlarmış.. Oğuz abi senin yorumun nasıl olur. Fazla oksijen Lambda çıkışında ısı artışına sebep olursa bu = Zengin yakıtmıdır yoksa fakir yakıtmıdır, ECu nasıl davranır

Burada bir lambda test görüntüsü var.. Bu işi yapmadan önce Servisde TECH-I cihazını bağlayıp lambda Bank1 ve Bank2 Değerlerimi not edicem, Hidrojen takviye sistemini ile çalışırken, araç ideal sıcaklıkta iken tekrar okuyacam farkı buradan paylaşırım..

Oğuz abi, Abdullah yorumunuzu beklerim, teknik olarak ekleyecek arkadaşlarıda beklerim.

Şimdilik bu aşamadayız..

Lambda SENSÖRÜ LPG 'DE yakıtı fazla temiz bulduğundan ışık yakar fakir zanneder..lpg çi de rölantide az yakıtı açarak ışığı söndürür..

senin sistemde şunu yapabilecenmi.. misal 1000 devirde içeri 10 gr hidrojen gazı..2000 devirde içeri 20 gr hidrojen gazı..4000 devirde içeri 50 gr hidrojen gazı.. yollaması ,,içeri giren gaz miktarını motorla senkronizasyon,kalibrasyon.. geyiği ..

bu güne kadar olanlar motor rolantidede max devirdede aynı miktarı içeri yolluyordu sanırsam ..

işin zor tarafıda bu bir lpg sistem ucusu ve enjektörleri ile yapılabilirmi..yanii2 adet lpg sistemi olacak biri hidrojen çalışacak ..ama ne basınçta enjektöre gelecek.. uyacak yada uymayacak.. bilğim yok..

gaz miktarını cok arttırırsan içeri giren hidrojen fazla olursa..ecu da illa bişi yapar buna benzin gelmiyor diye basacak benzini içine.. viraj lara yan yan girersin artıkın 200 eşek olur kesin..

lpg + hidrojen kullanırkende lambayı yakacağı kesin..ama yanına laptop lu bir lpg çiyi otutturup ayarlatıp çözersin..sen..diyorum..

benzinlide ise ecu içi harita değişikliğine kadar giden teferruatlar gerekebilir..

normal suzukiçiler gibim aracına binsen olmuyomu.. hep böyle abidik gubidik bişiler yapcanmı..
led lambadan ve sepetten hediye geldi ile en son yırtmıştın sanırım..
evet Hakan abimiz elleriyle hepimize hidroçen yapçakmış..listeyi oluştıralım..

1. Oğuz Abi
2. Deniz
3. Kaanka
4. Emre
5. R67
6. Özgür
6. Ömer
6.
6.
6.

Hiyerarşiyide bozmuyor üste Oğuz abiyi koymuş Çakkkaaallll

Oğuz abi O konulara girersek iş içinden çıkılmaz hale gelir
1-Esasında dediğin gibi PID kontrollü bir devre yapılabilir bir kaç flow metre ile hava emiş bilgileri alınıp işlene bilir, TPS sensör verisi ECU'dan alınıp işlenebilir, Yazılım lazım
2-Mekanik bir sistem olan, Diyafram kontrollü bir sürücü ile PWM'in akım değeri diyafram durumuna göre ayarlanabilir.. Yazılım lazım
3-Ecu üzerinden Krank devrine bakıp PID kontrol yazılımı ile PWM değeri süren devre yapılabilir Yazılım lazım , Yani akışı birsürü seçenek ile kontrol edebilirsin, ama bunların hepici ARGE ve lab işidir..

Benim temel ve basit prensibim, testlerimde gördüğüm , Standart 12,5 Akü Voltajı ile 2 Amper civarı bir tüketim var ve üretim belirli bir oranda...Gaza basıp konjektör devreye girdiğinde 1200-1300Devirden sonra ise 13,8 Volt okunuyor, 1,3Volt artış ile akım 3 Ampere çıkıyor..buda üretimi hemen hemen 2 Katına çıkartıyor ..

Zaten sistemi motor devri 1200/1300'ün üzerinde devreye sokucam, bu devirden sonra üretim sabit olup hedefim olan 1200-3000 Devir aralığına takviye yapmak ve tork arttırmak, zaten 3000'den sonra çözülüyor aletlin dili... yokk artıkk

Dolayısı ile devir ve artan tüketimde, bizim Hidrojen üretimi sabit olduğundan, giderek daha pasif bir hale gelecektir, zaten devir 3000'i geçinde yürüyor cihaz HO ve gerekyok..tork gereği kalmıyor..

en önemli yeri bence 20-30 ve hatta daha fazla amper ceker durumda idi senden öncekiler..akü bitiyor şarz aküyü dolduracam derken kranka yük bindiriyor..vs..attığın taş ürkütüüğün kurbağaya değmeyince sistem verimli değildi..

2-3 amperle iş tamamsa bu iş oldu..

bunu nereden nasıl sokacağın kaldı.. bu gazı elde ettin tutuğun kapta basınç ne olacak .. ısısı ne durumda olacak ısıtıncamı verimli olur sogukkenmi bu hidrojen denen gaz.. şekli şemali nası bişi likitmi gaz halindemi.. işin püf noktalarından haberim yok..

eger basınçlı dersen en güzeli lpg sistemi ile enjektörle manifolta fışkırtmak. yada karbiratörlü lpg regülatörü ile vakumla + körükle emdirmek..tamamen mekanik..yazılımsız falan filan..

bu zımbıtının oktanı yanma patlama derecesi vs iyice araştır..uzun yolda aliminyum blok mum gibi erimesin sonra..

konrolü kaybettik elde olamayan sebeplerle yada ,bu gaz motorda tiryakilik felan yaptı..fazlaca yutarsa..ne olur.. ne olmaz hiç bilğimin olmadığı yerler..

hocam çalışmadığım yerlerden soruyon .. sana kolay gelsin demekten başka bişi yapamıyorum..